27 Haziran 2007 Çarşamba

Kırım kongo biyolojik silah listesinde

Kırım kongo biyolojik silah listesinde Keneler vasıtasıyla bulaşan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün, "biyolojik silah" olarak listelerde yer aldığı belirtilerek, resmi makamların bu konuda araştırma yapması istendi.

Ceyhan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Koordinatörü Op. Dr. Fatih Karayandı, Türkiye'de bu yıl 10 kişinin ölümüne sebep olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünün, "biyolojik silah" olarak listelerde yer aldığını belirterek, resmi makamların bu konuda araştırma yapması gerektiğini söyledi.
Karayandı, yaptığı açıklamada, ölümcül hastalığın ilk kez 1944 yılında Kırım'da görülmesi nedeniyle bu bölge ismiyle tıp literatürüne girdiğini, 1954 yılında Kongo'da aynı hastalığın salgın halinde yaşanması nedeniyle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi adını aldığını belirtti.
Hastalığın 400 bin Türk'ün ana vatanı Kırım'dan sürgün edilmesinin ardından, Sovyet askerlerinde görüldüğünü anlatan Karayandı, kenelerin taşıdığı "Nairovirüs" adlı virüsün, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) tarafından ve Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan Kimyasal ve Biyolojik Terörizm Raporu'nda biyolojik savaş ajanları arasında gösterildiğini hatırlattı.
Hastalığın çıktığı tarih olan 1944'ün bir tesadüf olmadığını ve bu nedenle biyolojik silah olarak kullanma riskinin arttığını ifade eden Karayandı, şunları söyledi: "Kırım'da ilk görüldüğü tarihin 1944'e rast gelmesi, Kırım Tatarlarının korkunç sürgününden sonra ilk kez Sovyet askerleri arasında görülmesi, adeta Allah'ın Sovyetlere bir cezası gibi. Bu mikrobun Sovyetler tarafından Kırım Tatar nüfusunu kırmak için keneler yoluyla bulaştırılmış olması ihtimali de bulunmaktadır. Elbette Kırım-Kongo kanamalı hummasının biyolojik silah olarak kullanımı hakkındaki bilgiler çok sınırlı ve komplo teorilerinden öteye gidemiyor. Yine de virüsün biyolojik silahlar listesinde yer alması, belirli bölgelerde yayılması, bu konudaki şüpheleri arttırıyor. 1944 yılında Almanya ve Rusya savaş halindeydi. Kırım'da çok önemli bir bölgeydi. Bu nedenle buradaki toplu ölümlerin sebebi kenenin biyolojik silah olarak kullanılmasından kaynaklanabilir."
Hastalığın göçmen kuşlarla yayılma gösterdiğini ve Türkiye'de en çok Tokat ve Yozgat'ta görüldüğünü kaydeden Karayandı, bu yılda yaz aylarının başlamasıyla birlikte 172 vaka görüldüğünü ve 10 kişinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak, "Ölüm oranı yüksek, ateşli bir viral hastalık olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ciddiye alınmalıdır. Hastalığın son yıllarda Türkiye'de artmamasının sebebi ise doktorların bu alanda kendilerini geliştirmesi ve teşhisinin konuluyor olmasıdır. Bunun yanı sıra vatandaşların da bu konuda medya aracılığıyla bilinçli bir hale gelmesinin büyük bir payı var. Ancak Türkiye çok önemli bir yere sahip olduğu için virüsün biyolojik silah olabileceği ihtimaline karşılık devletin resmi makamları çalışma yapmalıdır. Şu ana kadar bu konuda resmi ve bilimsel bir veri elimizde yok ancak devletin resmi kurumları araştırmalarını yapıyordur" diye konuştu.
Kaynak:AA

Hiç yorum yok: